20 Aralık 2016 Salı

Sanal depresyon: Sosyal medyada gösterilen mükemmellik!



tumblr sad serena ile ilgili görsel sonucu


Uzun zaman sonra biraz ciddi bir konuyla giriş yapmak istiyorum. Muhtemelen hepinizin de fark ettiği 'dijital çağın sağladığı olduğundan farklı biri olma' durumu... Çok sevdiğim bir arkadaşımla bir kaç gün önce telefonda konuşurken, nasıl olduysa konu birden sosyal medya ve bir çok hesabın bir birine benzerliğinden açıldı. Kendisi de bir sosyal medya uzmanı ve web tasarımcısı. Yani aslında o da bu platformların içinde olup, bunu rahatça fark eden biri. Birazcık gözlemlerseniz, sizinde üyesi olduğunuz bu platformdaki aynılaşmayı fark edersiniz. Hatta bence gözlemlemeden de ortada olan bir sanal dünya durumudur bu.

Bir süredir ana sayfamda denk geldiğim bir çok hesap hemen hemen bir birinin aynısı. Sanki kişiler değişiyor ama konsept aynı. Herkes zengin. Orta geliri olan biri neredeyse çok az. Fakat ailenden aldığın parayla başkalarına hava atmak bana hiç hoş gelen bir şey değil. Hatta biraz iç burkucu bir şey bana kalırsa. "Kendin neden kazanamıyorsun madem arkadaşım?" demezler mi insana? Bahsettiğim bu kesim, cinsiyet ayırt etmeden söylüyorum ki mutlaka hafta sonları lüks gece kulüplerinde. Ya loca kiralamış bir grup arkadaş, ve ya mutlaka şişe açılmış bistrolarda olmalılar. O geceden paylaşılan en az üç, dört çakır keyif video ya da fotoraf. Sırf başkalarına "çok eğleniyorum" mesajını vermek için bunu içinden gelerek yapmayan insanlar da tanıyorum. Yani bir şeyleri kanıtlama ve gösterme çabasındalar... Gideceği mekanı, alacağı kıyafeti İnstagrama fotoraf atmalık derecesinde seçenler ve sırf popüler diye bazı hesapları takip eden insanlar var....  Bu vaziyet nasıl başladı hiç bir fikrim yok. Fakat her gün, nerede, kiminle, ne yaptığını gösteren insanların, bana öyle geliyor ki, sanal dünyada kapatmaya çalıştıkları bir öz güven eksikliği, mutsuzluk ve yalnızlaşma durumu var. İnsanın parasını, yaşam standartlarını başkalarına kanıtlama ihtiyacı hisseder gibi gözler önüne serme durumuyla başlayan bu 'hayaller ve gerçekler' durumu tam da dediğimiz noktada anlamını kazanıyor işte. Kusursuz olma çabası... Hiç birimiz sabah yataktan kalktığımızda porselen gibi bir cilde, yapılı saçlara sahip değiliz.. Ya da her gece bu soğukta ipek saten geceliklerle yatağa giren varsa onu alkışlamak isterim ama ben böyle olduğunu düşünmüyorum.


girl, sexy
Ama anladığım o ki, kusursuz ve mükemmel görünme isteği özellikle instagramla birlikte oldukça yaygınlaşmış durumda. Dolayısıyla bir 'aynılaşma' durumu var. Sanki aynı fabrikadan çıkmış gibi bir birine benzeyen yüzler, sırf moda diye kendine yakışmayanı giyen tipler... Gördüğüm hesaplardaki insanların çoğundan fazlası estetikli. Sadece kadınlar değil, erkeklerde öyle. Estetiğe karşı bir insan değilim. Gerektiğinde, gerektiği kadar yaptırıldığı sürece güzel durabilen bir şey. Dış güzellik hiç önemli değil zırvalarına da başlamayacağım. O bir artı ama her şey değil! Plastik cerrahı bir arkadaşım baş vuran insanların yaş aralığının oldukça düştüğünden bahsetti. "Geçen kliniğe bir kız geldi. Yirmi iki yaşındaymış. Gayette güzel bir kız, bana telefondan bir resim gösterdi. İnstagram mankeniymiş. Beni bu kıza benzetir misiniz dedi Beste, şok oldum." Benzemek istediği kızın göğüsler seksen beş doksan silikon, bel neredeyse yok, dudaklar silikon, elmacık kemikleri dolgulu, burnunu kırdırakırdıra yok olacak neredeyse ve kız ona benzemek istiyormuş." dedi. Ağzım açık dinledim ama şaşırmadım da açıkçası. Kendinden memnun olmayan ya da mükemmel olmaya çalışan insanların sayısı o kadar çoğaldı ki, kendilerini baştan aşağı yenileyerek edindikleri öz güven ve ego çatışması arasında sıkışıyorlar.
Bu durum sanal dünyanın yarattığı talep kriterlerinin değişmesiyle başladı sanıyorum ki.
İnstagramda mükemmel yaşıyorum pozları veren insanlar nedense içten içe yalnızlık çekiyorlarmış gibi hissediyorum. Çünkü o anda, gerçekten mutlu olan bir kişi, on tane fotoraf atmakla pek uğraşmaz, pek sanıyorum.