31 Temmuz 2012 Salı

Eski sevgilinin kulağına küpe olsun: vol 2

Bundan önceki yazımda, ayrılan sevgililerin bir birlerine yaptıkları oyunlarından bahsetmiştim Ve görüyorum ki, bu oldukça ilgi görmüş, bir kaç günde yüksek bir okuyucu kitlesine ulaşmış. Bunun için okuyucularıma teşekkür ediyorum. Fakat canlarım bir dip not geçmek istiyorum: Yazılarımı okuduktan sonra hiç bir şey yapmadan gidenler var. Ne bir yorum, ne bir +1, ne de bir "share" yapıyorsunuz. Sözüm meclisten dışarı sadece yapmayanları kapsıyor. Sizden biraz daha emeğe saygı bekliyorum. Fırından yeni çıkmış börek gibi önünüze yeni, yeni konular sunuyorum fakat emeğimin karşılığını göremiyorum gibi. En azından sizin de fikirlerinizi, düşüncelerinizi ve görüşlerinizi almak istiyorum, bana bu konu da yardımcı olun lütfen.


Evet, gelelim eski sevgilinin kulağına küpe olacak diğer hususlara, yani vol 2'ye: Seni unuttum mesajı vermeye çalışmaktan başka yapılan bir diğer şey varsa o da yeni aşka yelken açma çabaları, arayışları ya da durumlarıdır herhalde.Bu arkadaş "eski aşkı yeni aşk unutturur" sözünün çok etkisinde kalmış olmalı Eğer eski sevgilinizi hala seviyorsanız baştan söylemem gerek ki; bu söz sizin için geçerli değildir! En fazla unutmaya çalışırsın, zaman geçirirsin ve takılırsın. Ama yavrucum yazık değil mi yeni sevgiline de? "Ben eski sevgilimi unutmak istiyorum, bulayım bir saf da unutayım" Peki o masum arkadaş ne bilsin tüm bunları...?
Sen hala yok "Ahmet" yok "Mehmet" ya da "Gözde" yok "Özge" diye sayıklarken yeni sevgilin de "Amanın biz aşkımla çok mutluyuz, bir birimizi seviyoruz" diye takılıp, kendini kandıracak. Yapma, etme, eyleme.
Bazıları da gerçekten eskiyi unutmuş ve yeni duygularla yeni bir sayfa açmıştır ki, o kişilere buradan mutluluklar ve bol huzurlar diliyorum. Bazen de bu durum yakın arkadaşların gaza getirileri sonucunda yılların bilinç altına yerleşmiş hali olabilir. Zira  kendinizden de biliyorsunuz ki, bazı arkadaşlar kendi yaşam tarzlarını size örnek gösterebilirler.

-Mehmetle ayrıldık Seda ya, çok kötüyüm. Ühühühü.
-Boşş verrrrrrrrr yenisini bulursun.

-Ya Serdar, oğlum biz Cerenle ayrıldık.
-Salla kanka ya. Sana hatun mu yok! Boş ver abi, biri gelir, biri gider.

Genel de bu tür düşüncelerini belirten arkadaşlar, bir ilişkiden yeni çıkmış, enkaz halindeki arkadaşların boşluğuna öyle bir girerler ki, akla direkt "Tabii ya. Hahaha, elimi sallasam ellisi" mantığı gelir. Ki bu direkt "Ben onsuz nasıl yapacağım yahu, bir yerden devam etmem lazım, nereden olursa olsun" demenin dışa vurum versiyonudur.

Bir de eski sevgiliye nispet yapmak ya da kıskandırmak amaçlı bulunan yeni ve geçici bir sevgili vardır. Eski sevgilinin olduğu mekana yeni sevgilisiyle gider falan da filan da. Sürekli mıck-mıck aşk gösterileriyle mutluyuz mesajı vermeye çalışabilirler. Yuh, utanmasalar mutluyuz'un yanında evleniyoruz mesajını da verecekler. Genel de bu numara hemen yenir. Hatta öyle bir yenir ki, kişi eski sevgilisini yeni aşkıyla görünce direkt "Allah belasını versin.Hemen sevgili yapmış ya! P*ç/Kaşar" diye düşünebilir. Ama çok nadir olmak üzere bu durum ters dönüyor ve "Şimdi benim baktığım gözlere bu mu bakacak? tuttuğum elleri bu mu tutacak? Ne çabuk unuttun beni sevgilim, ha ne çabuk?" tarzı dramatik triplere de girilebiliyor.


"Unut desem, yollar senin, senin adın oluyor yine"
Dinleyin, dinleyin açılırsınız.

30 Temmuz 2012 Pazartesi

Eski sevgilinin kulağına küpe olsun: vol 1

Bu yazımda ilk defa farklı bir konu ve aşkın psikolojik oyunlarından bahsetmek istiyorum. Şahsen hiç aklımda böyle bir yazı yazmak yoktu. Ben pek aşk işlerine karışmaktan yana olan bir insan değilim ama, sevgili arkadaşım, Güney Berk B. için yazdım. Sanırım o da birilerine kendi iç dünyasında bir gönderme yapma peşinde. -Kendi cinsimi bazen ben bile anlamadığım için, bu konuya yapacak yorumum kalmıyor maalesef-

Öncelikle, sevgili eski sevgili! bu sözüm sana; Eski sevgilin/ sevdiğin, eşin her neyse sana çok güzel "Haha, sen de kimsin? Ben sensizde gayet hayatıma devam ediyorum, ne bir eksik, ne bir fazlasın benim için. Kendini önemseme.. Gencim, güçlüyüm, unutuldun çoktan, haydi adiyos" der gibi oscarlık filmlerde sergilenen oyunculuklar gösteriyor ve sen buna ka-nı-yor-sun! Gerçi bazıları rol falan yapmıyor tabii, gerçekten unutmuş ve o defteri kapatmış oluyor. Bu sefer karşı cins "Aman rol de yaparmış, ben de yedim. Köpek gibi seviyor işte beni, bunun için rol yapıyor, kimi kandırıyorsun sen ya!" diye düşünüyor ama yazık yani, o da kendi dünyasındadır. Eski sevgili çoktan onu "Ex aşk" yapmıştır bile, geçmiş olsun.
Eski sevgiliye gönderme bu numaralar bazen ciddi, ciddi yeniyor ve bazen de direk "yeme beni be!" deniyor tabii ki.

İşin aslı şöyle oluyor; Eğer bu yazıyı okuyan bir erkek ise, eski kız arkadaşın seni gerçekten seviyorsa emin ol numara yapıyordur. Muhtemelen sana "süper güçlü kız" rolü yapıp, akşam da en yakın kız arkadaşına dert yanıp, salya-sümük ağlıyordur.

-Ühühühü çok acı çekiyorum Merve, yaa nasıl zor geliyor biliyor musun? (Kızın acilen bir çikolata dopingine ihtiyacı vardır)
-Biliyorum bebeğim, biliyorum hayatım. Ne diyeceğimi bilmiyorum.
-Ya ben onu o kadar çok sevdim ki... Ühühühüh...
-Burcu, yapma tatlım ya.

Aslında olay şudur;

-Burcu, buralara takılır mıydın?
-Allah Allah niye takılmayacak mışım Berkay? Ayrıldık biz, benim nerede olduğum seni ilgilendirmez. (Kızın suratındaki ifade tam da; sen kimsin ki ya, artık hiç bir şeyimsin derken, aslında içi kan ağlıyordur)
-İyi be tamam!
Kız içinden der ki; -İnanmıyorum ya, hödük! Nasıl gitti, şuna bak ya.. Ühühühü.

Yani kız size öyle güzel rol yapar ki, siz de "abi valla unuttu, billa unuttu" dersiniz. Ama akşam o sevgili en yakın arkadaşına öyle bir çaresizlikle sığınır ki, "ya ne öküzüm ben ya, kızı ne hale getirdim" dersiniz.
Artık böyle de bir çelişki de var. O unuttum rolünü yapacağım derken kızın göbeği çatlar zaten. Her şeyi geçtim, kızım sen bu oğlanı hala seviyorsan, onun gözlerine baktığında kalbin atmayacak mı? Bunun sonucunda da gözlerin büyüyecek ona bakarken. O aşk dolu bakışlarını nasıl saklıyorsun... Zor ama başarıyorsun, değil mi?

Neyse efendim gelelim erkeklere; Bunları da kızlar okuyacak elbette. -Okuyacaklarsa yani-

Bir erkeğin sevgilisinden ayrıldıktan sonraki durumları aslında ayrıldığı ilişkiye bağlıdır diye düşünmekteyim efendim ben.Eğer ayrıldığı sevgilisiyle gönül eğlendirmek amacıyla bir ilişkiye başlamışsa, çok üzgünüm kızlar sizi hiç denecek kadar az düşünecekler. Fakat ayrıldığı sevgilisini çok sevmişse, yani sizle gönül eğlendirmek amaçlı birlikte değilse bir boşluk hissedecektir. Arkadaşlarıyla ya da bazen tek başına içip, içip, dağıtacak, sarhoş olacaklar "off off be off!" falan diye efkar dağıtacak ve eğer sigara içiyorsa bir günde bir paket bitirme sezonuna giriş yapacaktır.Hatta geri dönüp, dönmemeyi bile düşünebilir ama gururuna yediremez. Fakat kız ona "hala seviyorum" tarzı mesajlar gönderirse geri dönmeyi düşünebilir. Ama cümlemin başında da anlattığım üzere, asıl kız " unuttum seni sersem!" mesajları verirken, oğlanın "yahu ben bu kızla yeniden deneyeyim" demesini bekleyemezsiniz.
Ama bekliyoruz, ayrı konu.

-Oğlum hala seviyor musun bu kızı sen?
-Seviyorum galiba abi ya.
-Salak o zaman çıksana karşısına, konuşsana.
-Saçmalama oğlum, kız nefret ediyor benden. Çoktan unuttu.
-Nasıl yani oğlum?
-Baya da unuttu işte la. Gözlerime eskisi gibi bakmıyor, gözlerini kaçırıyor... Tersliyor, falan.Belli yani.

Ah canım, ne de iyi yemiş. Afiyet olsun... Kız da aynı şeyi düşünüyor, haberin olsun.


O zaman size tam da ayrılıkla ilgili bir şarkı armağan etmek istiyorum. 
Çok yüksek müsadenizle diyorum ki;
# eğer sevgilisiyle ayrı olmuş arkadaşlarım varsa- şimdi bunu dinleyin, bir de için, dağıtın kendinizi. Hiç bir şey yapmayın siz, sonra yeni sevgilisi olduğunu öğrenince de "Her şey yalanmıydı yani?" diye söylenin.
Ah be canlarım, alın işte "İYİ HALT ETTİNİZ!"



28 Temmuz 2012 Cumartesi

Cem Yılmaz izledikten sonra uyunur mu?



Uyunuyor muş! Her şey Perşembe gecesi S'nin bana "Hadi ya Cem Yılmaz izleyelim" demesiyle başladı. -Aman sanki çok trajedik bir olay anlatıyorum- Neyse, tamam dedim bende izlemeye başladık. Abi başlarda "ee bu mu komik?" modundayız, sonra "Allah cezanı sus, gülmekten yarılcam" olduk. Hani öyle bir pisikoloji içine girdik ki, ayaklarımızla resmen yere vuruyoruz gülmekten. Yumruğumu masaya öğle bir vuruyorum ki, o yumruk hiç bir aksiyon filminde yoktur.Kırdım masayı, kırdım! Neyse, en azından alt komşu "Tepemize çökseydiniz, ne bu gürültü yahu?" demedi. Anlayacağınız baya komikti.
Mesela havuz problemi. Mesela, şu Onbaşı muhabbeti:

-Havuz problemi kaçta başlıyor hocam?
-Üçte.
-İşte o andan itibaren çocuktan yaz aylarında hiç performans bekleme.Havuz problemi. Ben 26 yasima geldim daha havuzun içine girilipte keyif yapilan bir şey oldugunu yeni ogrendim.Ben onu hep böyle problem çıkaran bir şey sanıyordum. Ya insanın bir havuzla ne problemi olabilir ki? Havuzun ya içine girersin, ya da uzaktan izlersin.Çocuk bütün sene problemleri çözmüş simdi havuza girmiyor.Berkant girsene yavrum.Olmaz,problem çıkabilir.

Ve bunun gibi espirileri var. Ama adam rahat ya. Fazlasıyla hemde. Seyirci resmen "Cem" diye hitap ediyor yani. Sanki askerlik arkadaşın. Ama gayette samimi konuşuyor, bu da seyirciyi çekiyor elbette.
Bizi de çekti ki, bir türlü kopamadık. Yaklaşık beş, altı tane falan stand up izledik ama sonra İnsanlar Ailemine geçiş yaptık. Hayır, o da baya komik. Hele ki Hakkı. 
İzlemeyenlere bu programı kesinlikle öneriyorum. Ali Sunal sunumu ve önderliğinde bir grup oyuncu skeç canlandırıyorlar. Aynı BKM gibi. 
Neyse.

S ve ben tüm bunları bir geceye sığdırdık. Gerçi tüm bunları canlı olarak izlemek vardı. Ahh... ahhh!
Gelelim başlığı açıklayan olaylar bütününe: Uyudu! Valla ha da, billaha da Cem Yılmaz izledikten 
sonra S uyudu. Gerçi dürtükledim uyan falan diye ama kız bana mısın demedi. Sonra bende Sevil Atasoy'un çıkardığı KUSURSUZ CİNAYET YOKTUR adlı kitabı okudum. Abi saat 05:00 suları ve ben vahşice işlenmiş cinayetleri okuyorum. Bana bir alkış lütfen. Böyle g*t görülmedi.
Neyse sonra yattım. Ama öyle böyle değil... yatarken dua falan etmeyi bile düşündüm, o derece.
Ve uyandığımda her şey bitmiş, S gitmiş ve saat akşam üzerinin 5'i olmuştu lanet olsun ki.

Kazıkgibinot: Adam çok iyi tespitler yapıyor yahu. Bak mesela bu video, ki başka videolar da fazlasıyla örnektir. Merak edenlere buradan bir video göndermesi. İyi izlemeler, bol yarılmalar.



Bence ki, bu bölgeden ayrılma diye. Bence yakışıklısın, kamuya açılma